İsmail Saymaz
‘Sayın’ Colani, hayın muhalefet
‘Sayın’ Colani, hayın muhalefet
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün Şam’da Ahmed eş-Şara ile görüştü.
Şara, kameralar karşısına kravatlı çıktı.
Malum, Ebu Muhammed El Colani, Şara’ya dönüşürken, önce El Kaide gömleğini çıkarmıştı. Sarığını atıp takım elbise giymiş ve sakalını inceltmişti. Şimdi de kravat taktı.
Bütün bunları HTŞ’yi terör örgütleri listesinden çıkarmak için yapıyor.
En büyük desteği AK Parti’den alıyor.
Erdoğan ondan “Sayın Colani” diye söz ediyor.
AK Parti, Türkiye’nin 2019’daki Cumhurbaşkanlığı Kararı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2023’teki içtihadı ile terörist saydığı Colani’yi meşru muhatap görüyor.
Elbette bu, yalnızca Türkiye’nin çelişkisi değil.
Colani’nin kellesine 10 milyon dolar koyan ABD de Fransa ve İngiltere de HTŞ lideriyle barıştı.
Bu ne perhiz…
Türkiye, Colani ile Dışişleri Bakanı düzeyinde temas kurarken, gazeteci Nevşin Mengü ise PYD lideri Salih Müslüm ile söyleşi yaptığı için gözaltına alındı. Halbuki yasalar nezdinde Müslüm’ün Colani’den farkı yok.
HTŞ propagandası suçken, iktidar bu örgüte iltifat edip övgüler yağdırıyor.
Aynı anda Özlem Gürses, dili sürçtüğü için ev hapsine alınıyor.
AK Parti, Colani’ye demokratik bir devlet tavsiyesinde bulunuyor. Demokrasiyi küfür addeden Colani ise susuyor. Boynundaki kravat, yutkunmasını saklıyor.
Hoş, Colani de biliyor ki…
AK Parti, Türkiye’ye anayasayı tanımıyor, özgürlükleri hemen her gün gasp ediyor, hukuk devleti ilkesini çiğniyor.
Eli silaha uzanmamış muhalif topluluklar terör örgütü, bireyler terörist ilan ediliyor.
Bunun son örneği Sosyalist Emekçiler Partisi’nin (SEP) başına gelenler.
TTÖ: Troçkistler Terör Örgütü
SEP’i biliyor musunuz?
“Hayır” dediğinizi duyar gibiyim.
Milyonlarca insanın bu partiden haberi yoktur.
Türkiye’de etkinliği birkaç şehir, hatta birkaç ilçeden ibaret sol partiler var. Yeterli örgütlenmeyi sağlayamadıkları için seçimlere katılamıyorlar. Fakat bunu dert ettikleri söylenemez. “Aslolan, devrim için örgütlenmektir” diye bakıyorlar.
Troçkist çizgideki SEP de kurulduğu 2016’dan bu yana seçime giremedi.
Marksist Fikir Toplulukları, İşçilerin Güçbirliği Derneği, Spartaküs Kültür Merkezi, ‘Eşitlik’ adlı kadın örgütlenmesi ve ‘Sosyalist Gündem’ adlı gazete; SEP’in yan kuruluşları.
Görüşlerine katılmayabilirsiniz.
Onları ütopik, radikal ve keskin bulabilirsiniz.
Ancak terörizmle suçlayamazsınız.
Çünkü SEP, bugüne kadar hiçbir şiddet eylemine karışmadı.
Hal böyleyken…
Genel Başkanları Güneş Gümüş ve 20 yol arkadaşı 13 Aralıkta silahlı terör örgütüne üyelik iddiasıyla gözaltına alındı.
En azından liderleri tutuklanmıştır diye düşünüyorsunuz değil mi?
Hepsi serbest bırakıldı!
Uyduruk bir örgütle ilişkilendirildikleri için mahkeme başkanı bile SEP’lilerin terörist olduğuna inanmadı.
Sıkı durun, örgütün adını söylüyorum:
Troçkistler 4. Sol İnşa (Bolşevik-Troçki)
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklamaya sevk yazısında, ‘Troçkistler’ adlı hayali örgüt için berbat bir Türkçeyle şu zırvaları sıralıyor:
“Troçkistler isimli silahlı örgütünün 12 Eylül 1980 sonrasında eylemsizlik ve dağılma sürecinin ardından toparlanmak amacıyla 2004 yılında Marksist Bakış dergisini yayınlamaya başladığı, geldiği köken ve sahip olduğu ideoloji (Troçkizm) çerçevesinde nihai hedefte Bolşevik ideolojide terör örgütü bünyesinde parti kurarak, ülkemizde ve dünyada hedeflenen devrimi gerçekleştirmek…”
‘Acitasyon’
Soruşturma 2020 yılında başlıyor.
2019’da CİMER’e gönderilen iki ihbara dayanıyor.
İsmi gizli bir kişi SEP’e ait görseli “Sosyal medyada bu tarz ülkemizi ve ordumuzu karalayan paylaşımlar olmamalı” notuyla gönderiyor. Ş.E. adlı bir anne de kızının örgüt tarafından alıkonduğundan şikayet ediyor.
SEP’lilerin her eylemi takip ediliyor.
Ne cana kıymışlar ne silah sıkmışlar ne de bomba atmışlar.
Eylemlerden bazıları şöyle:
-“Eğitim zengine yakın, yoksula uzak” başlıklı bildiri dağıtmak.
-Kadınlar Günü eyleminde gözaltına alınmak. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorguda polis, ajitasyon kavramından bihaber, şu soruyu yöneltiyor:
“Dünya Emekçi Kadınlar Günü eyleminde taşkınlık yapmanız sonucu polis tarafından gözaltına alınmanızı örgüt adına acitasyon yaparak, propaganda amaçlı yaptığınız paylaşımlar konusunda ifadenizi veriniz.”
-1977’de katledilen ODTÜ öğrencisi Ertuğrul Karakaya’yı ve Berkin Elvan’ı anmak.
-Tekstil İşçileri Güçbirliği’nin bildirisini paylaşmak. Polis SEP üyelerinin “İşçileri devlete karşı kışkırtarak, işçi devrimi yapmak amacıyla anayasal düzeni değiştirmek için faaliyete giriştiklerini” iddia ediyor.
-Eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu’yu ODTÜ’de protesto etmek.
-Lisenin duvarına “Eşit, parasız, bilimsel eğitim” diye yazmak. Polis bu yazının “Örgütsel propaganda amaçlı kin ve nefret hissi uyandıracak yazılama” olduğunu iddia ediyor.
Arkadaş borcu, örgütsel gelirmiş
MASAK ve Gelir İdaresi Başkanlığı SEP’lilerin hesaplarını inceledi.
S.I. adlı genç bir kadın, H.E.K.’den 70 TL…
C.Y.’den 50 TL…
E.Ü.’den de 600 TL almış.
Polis, para transferlerinin “örgütsel faaliyetler için kullanıldığını” düşünüyor.
S.I., “Saydığınız kişiler benim arkadaşlarım. Paramız bittiğinde birbirimizden para istiyoruz” diyor.
Telefon geyiği delil sayıldı
E.Ö. adlı gencin telefonda hocasına “Silahlı devrim yapacağız” demesi; SEP’in Balıkesir’deki kampına katılan bir başka gencin şaka yollu “C-4 yapımını ve kalaşnikof kullanmayı öğreneceğiz” sözleri kanıt olarak önlerine kondu.
Bu konuşmalar 2021 yılına aitti.
Eğer C-4 eğitimi verildiyse sonraki dört yılda niçin bir taş bile atmadılar?
“Silah çıkmadı mı?” diye soracaksınız.
Çıktı.
S.I.’nin babasının süs eşyası olarak kullandığı oyuncak benzeri silaha el kondu.
‘Uydurma örgüt’
SEP lideri Gümüş, evli ve iki çocuk annesi bir kadın.
Operasyonda eşiyle birlikte gözaltına alındı.
Güneş, ifadesinde kendilerine komplo kurulduğunu savunarak, “Sadece TEM’in bilgisi dahilindeki örgütten bahsediyoruz. Partimiz teröre kesinlikle karşıdır” diyor.
Avukat Cem Gürbüz, ‘Troçkistler’ adlı örgütün uydurulduğunu savunuyor. Terör örgütünden söz edebilmek için Bakanlar Kurulu veya Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın gerektiğini hatırlatarak, şöyle diyor:
“Böyle bir örgüte dair kararname yoktur. Emniyet sitesinde bu örgütün ismi geçmemektedir. Savcılık tarafından nasıl bulunduğunu merak ediyoruz.”
Güneş ve yol arkadaşları aynı gün adli kontrol tedbiri konarak, serbest bırakıldı.
Pekala tutuklanabilirlerdi de…
‘Sayın’ ile ‘terörist’ sıfatları iktidarın ihtiyacına göre sık sık yer değiştirirken, uluslararası sözleşmeler ve ulusal yasaların terörist kabul ettiği HTŞ lideri ‘sayın’ diye anılırken, muhaliflerin payına sabah baskınları, gözaltılar, ev hapisleri ve cezaevleri düşüyor.
İşverenlerin asgari ücrette üç şartı
Asgari ücretin bu hafta 23-27 Aralık tarihleri arasında belirlenip açıklanması bekleniyor.
Görüşmelerde işçi kesimini temsil eden Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, akıllarından geçen rakamı 29.583 TL olarak açıkladı.
Atalay, yüzde 45’lik geçmiş enflasyona yüzde 20 refah payının eklenmesini istedi.
Dün işveren dünyasının nabzını yokladım.
İşverenler ekonomik durgunluğun olduğundan söz edip “Mağdur olmak istemiyoruz” diyor.
Şu görüşleri savunuyorlar:
"İşçi enflasyonda eziliyor mu, tabi ki eziliyor. Sonuna kadar haklılar. Ancak objektif bakmak lazım. İşveren tarafında da büyük sıkıntı var. Enflasyon işverene de zarar veriyor. İç talep düştü. En büyük sorunumuz, finansman. Paraya ihtiyacı olan işletme yüzde 55-60’la faiz kullanıyor. Bu yıl denge kurmamız lazım. Asgari ücretin enflasyon üzerinde bir etkisi var.”
İşverenlerin üç talebi var:
-Asgari ücretin yüzde 6’sı kadar işçi başına teşvik verilmeli. Şu an bu miktar 700 TL.
-Vergi dilimleri düzenlenmeli ve iki buçuk kar arttırılmalı.
-SGK teşviği yüzde 5’e çekilmeli.
Bu şartlar yerine gelirse yüzde 30-40 arasında bir zamma evet diyebileceklerini belirterek, şunları söylüyorlar:
“Devlet ‘1500 TL teşvik veriyorum, vergi dilimlerini düzeltiyorum, SGK teşviğini yüzde 5’e çekiyorum’ derse geçmiş enflasyona çok yakın bir rakam gelir.”